• Announcements
  • TÜRÜK ARTIK SENEDE 4 SAYI

    Değerli Türük Dergisi Üyelerine DUYURUDUR,

    Türük Dergisi, 2018 Haziran ayından itibaren senede 4 sayı olarak çıkacaktır. Sayılarımız bundan sonra MART, HAZİRAN, EYLÜL ve ARALIK şeklinde olacaktır. Önümüzdeki ilk sayımız bu doğrultuda Haziran 2018 sayısı olarak çıkacaktır. Değerli çalışmalarınızı dergimize bekler iyi çalışmalar dileriz.

     


    Görüntü ve Ses Kaydı İlaveli

    Türük Dergisine makale gönderen bilim insanlarımız, makalelerinde artık arzu ederlerse kendi arşivlerinden  video ve ses kayıtlarına da yer verebileceklerdir. Ayrıntılı bilgi için Dergi Hakkında ile Yazım ve Yayın İlkeleri bölümüne bakabilirsiniz. Saygıyla duyurulur.

     

       

           This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.


    Turuk Dergisi Açılmıştır

    Üyelik başvurularınızı yapabilirsiniz.Başvurularınız Editörümüz tarafından incelenip onay verildiğinde sisteme giriş yapıp Makalelerinizin çalışmalarını düzenleyebilirsiniz.


    Yeni Üyelik Kaydı

    Makale gönderme ve kabul işlemleri artık sitemizdeki menüden ulaşılabilen Makale Takip Sistemi vasıtasıyla online olarak gerçekleştirilmektedir. Yazarlarımız Makale Takip Sistemi'ne üye olup üyelik onay işleminden sonra yazılarını Sistem üzerinden gönderebilmektedirler.


    Bu Dergi DOI ve Crosscheck üyesidir

    Creative Commons Lisansı
    Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

Özet


SÂDIKÎ, HULDÎ VE ŞİNÂSÎ'NİN KAHVE, KAHVECİ VE KAHVEHÂNE ÜZERİNE YAZILMIŞ ŞİİRLERİ
Klasik Türk edebiyatında sosyal hayata dair hemen her şeyin şiirde kendine yer bulduğu gibi, XVI. yüzyılda Osmanlı toplumuna girdiği bilinen kahvenin de şairler eliyle hemen şiirlere dahil olduğu görülmektedir. Kimi şairler şiirlerinin içerisinde bir ya da birkaç beyitte kahveye yer verirken, kimisi kahveyi merkeze alıp rediflerini de “kahve” yapmak suretiyle müstakil manzumeler kaleme almışlardır. Bu şiirlere bakıldığında, kahvenin vatanı, can verici/âb-ı hayat olması, cahillerin ondan uzak durması gerektiği, onun özünü anlayabilen âlimlerin içeceği olduğu, şarapla karşılaştırılması gibi konular yönünden işlenmiş, rengi ve kokusu yönüyle çeşitli benzetmelere konu olmuştur. Öte yandan böylesine değer verilen bir içeceğin içildiği ortam olan kahvehanenin âdâbı, buralara kimlerin gelebileceği ve kahveyi sunan kişi olan kahvecinin de faziletlerinden bahsedilir. Ayrıca kahve, çeşitli zamanlarda yasaklanıp serbest bırakılması ve buna dair fetvalara da konu olmuştur. Son yıllarda mecmua araştırmalarına gösterilen rağbetin bir sonucu olarak kahveye dair daha önce rastlanamayan bu tip örneklerin ortaya çıktığı görülmekte. Bu çalışmanın içeriğini de iki ayrı mecmuada bulunan Sâdîkî, Huldî ve Şinâsî’ye ait sırasıyla kahve, kahveci ve kahvehane muhtevalı şiirleri oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler
Klasik Türk Edebiyatı, Kahve, Kahvenâme, Kahvehane, Mecmua

Adres :Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
Telefon : 03662801947 Faks : -
Eposta : turukdergisi@gmail.com

Web Yazılım & Programlama Han Yazılım Bilişim Hizmetleri